25 Kasım 2010 Perşembe

Kirlenen Kağıtlar

Adını andım bugün yıllar sonra
Düşündüm senden sonraki zamanlarımı usulca
Aklıma düştüğünde önce bi afalladım yutkundum
Sonra tam düşünecektim ki unuttum
Unuttum senden kalan ne varsa geriye
Sahi kalmış mıydı arkanda bir şeyler
Bırakabilecek kadar saygı var mıydı sende
Toparlamaya çalıştım aklımı birlikte geçen zamanın hürmetine
Ve elime bembeyaz bir kağıt aldım sana dair birşeyler yazmak üzere
Aradan geçen kısa zamanda farkettim ki doldurmuştum o sayfayı
Ve kağıtta artık beyazlıktan zerre kadar eser kalmamıştı
Kirlenmişti sayfada tıpkı zamanında kurduğun hayaller gibi
Çünkü senle ilgili hatırladıklarım da en az hayallerin kadar çirkindi
Sitem sanma sakın bu sözlerimi zaman artık akıp geçti
Sadece bu sözleri hakettin sen
Tüm bunlar hayallerimi kirlettiğin içindi

7 Kasım 2010 Pazar

SAKIN ALIŞMA BANA

Dün gece usulca fısıldadım sana SAKIN ALIŞMA BANA
Çünkü ben alışmayacağım asla senin kokuna
Özlemeyeceğim seni düşünmeyeceğim gecelerce
Aklımın köşesinde durmayacaksın ömrün boyunca
Adını sayıklamayacağım uyanırken en derin uykulardan
Kalbimde bir sızı olmayacak asla senin yokluğunda
Ağlamayacağım kahvaltımı sensiz yaptığımda
Terlemeyeceğim sevişirken başka kadınlarla
Yaşayacağım sadece seni
Seveceğim burada olduğum sürece
Düşünmeyeceğim yokluğunu gecelerce
Varlığınla sevişeceğim her seferinde
Eğer bugün buradaysam ve yanındaysam alışmayacağım ben sana
Kollarıma alacağım sadece seni
Fısıldayacağım her seferinde kulağına
Alışma sakın bana
Alışmak sevmekten daha zor gelir insana
Alışkanlıklar yerini başka alışkanlıklara bırakır zamanla
Alışma bana
Yaşa sadece duruyorum bak ben hala burada ...